SMS A.Ş. Yön. Krl. Bşk. Enver Kaya

sms-a-s-yon-krl-bsk-enver-kaya.jpg

SMS Sanayi Malzemeleri Üretim ve Satışı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Enver Kaya’nın hayali, sektöründe dünyaya bir Türk markası kazandırmak. İdeali: “Desinler ki Türkiye’de birisi TORK markası diye bir marka çıkarttı, bu dünyanın dört bir yanında tanınıyor.”
Trabzonlu Şalpazarlı rençber bir baba ve Beşikdüzü’lü evhanımı annenin 3. çocuğu Enver Kaya, 1959 doğumlu. Temel ve lise eğitimini Zonguldak’ta alır. Eğitiminin bu safhasında her zaman en yüksek not aldığı bir dersin sözlüsünde öğretmeni düşük not verince sabaha dek uyuyamacak kadar başarı odaklıdır. Zonguldak Kütüphanesi’ne üyedir, Cengiz Aytmotov, Yaşar Kemal ve Varlık Yayınları’nın bütün kitaplarını lisedeyken okumuştur.
Sonrasında Yıldız Teknik Üniversitesi olacak olan İstanbul Devlet Mimar Mühendislik Akademisi (İDMMA) elektrik mühendisliği bölümünü kazanır. Yıl 1976, ortam çok siyasidir. Lise öğrencilerine matematik ve fen bilgisi alanlarında özel ders vererek geçimini sağlar.  Hatta o dönemde Zonguldak’ta gecekondusunu yapan babasına bile para gönderir.
Üniversite yaşamı ve İstanbul’da tek başına ayakta durma mücadelesi, Kaya’ya direnç, sabır katar. Dönem ona; “Yokluğun, zahmetin ne olduğunu, mücadele etmeyi, maceracı olmamayı, başkaları tarafından yönlendirilmek, etkilenmek yerine, çevredeki olayları süzerek karar vermeyi öğretir. Çevredeki yokluğu, fakirliği görünce çalışman gerekiyor, başka bir çıkış yolu yok, onu görür.”              
1981 yılında elektrik mühendisi olarak mezun olan Kaya, bir elektrik mühendisinin yanında işe başlar, Mecidiyeköy’de AEG Profilo’nun merkez binasının elektrik işleri yapılıyordur. Jak Kamhi’nin bürosunun elektrik işlerinden bizzat sorumlu Kaya, Profilo’nun kurumsal yapısından ve imalat yapmasından çok etkilenir. Sonrasında Karaköy’de otomasyon ürünleri satan bir firmada satış mühendisi olarak işe başlar, 3 yıl çalışır.

Türkiye’de ilk pnömatik aktüatör imali
1983 yılında askere gider, 1985’te kendi firması SMS Sanayi Malzemeleri Üretim ve Satışı Koll Şti.’ni, İstanbul’da Karaköy’de kurar. Askerden gelince binalara sıhhi tesisat projeleri çizen bir makine mühendisi arkadaşının işine yardım eder, elektrik projelerini çizer, o dönem 500 lira parası vardır cebinde. Sermayesi azdır, 440 liraya iki telefon alarak işe başlar. Kirayı da senetle ödeyecektir. Karaköy’de genelde çekirdekten yetişme esnaf egemendir, mühendisse çok azdır. Fabrikalarda üretimle ilgili bir problem olduğunda Karaköy’e gelenler karşılarında teknik adam isteyince esnaf Kaya’yı önerir, mühendis olmak avantaj sağlar, daha karlı işler yapabilir. O dönemler piyasada çok fazla mühendis olmaması Kaya’nın önünü açar. İki çalışanla işe başlar. 1986’da iki mühendis ortağıyla birlikte üretime geçer. Selonoid valf üretmeye başladıklarını aktaran Kaya, SMS A.Ş.’ye dönüştürülen şirketin önce endüstriyel otomasyon ve kumanda panoları konusunda hizmet verdiğini, daha sonra TORK markasıyla endüstriyel kontrol vanaları üretmeye başladığını anlatıyor.
Türkiye’de ilk pnömatik aktüatörü imal ettiklerini belirten Kaya, diğer imalatlarının solenoid vanalar, patlaç vanalar, pistonlu vanalar, limit switch box olduğunu aktarıyor. Elektrik motoru ve aktüatörlü küresel vanalar, aktüatörlü kelebek vanalar ise SMS A.Ş.’nin TORK marka ürünlerinden. SMS A.Ş., debi, basınç, seviye sıcaklık kontrol, ağırlık ve gerginlik ölçü kontrol cihazlarının temsilciliğini yaparak satış ve otomasyon sistemleri kuruyor.
Bugün yurtdışında 57 ülkeye TORK marka ürünlerini ihraç eden firma, endüstriyel tesislerin ve fabrikaların güvenle kullandığı otomasyon ürünlerini İMES Gebze OSB’de kendi fabrikasında üretiyor.

Enver Kaya, “Biz bu memlekete bir iş yapalım” bakış açısıyla imalata başladıklarını anlatıyor. Ortakları imalata karşı çıksa da Kaya’nın kişiliği ve sözü ağır basar. İmalatın şirkete güç, imaj, piyasada saygınlık getirdiğini vurgulayan Kaya, hep öncü olduğunu anlatıyor: “İlk işe girdiğim firmada ilk katalog çalışmasını ben başlattım, o firmada diğer firmalara eğitim verme işini ben başlattım, 22 yaşındaydım, Seydişehir Alüminyum Fabrikası’na gidiyor, orada teknik eğitim veriyordum. Orada beni o dönemde etkileyen kişi; Ankara’da alışveriş yaptığımız Elimko firmasından Malik Bey. Yıl 1982 idi, ODTÜ mezunu Malik Bey imalat yapıyordu. Kişiliği, sevecenliği, sosyal oluşu, imalata verdiği değer önemliydi. Ortaklarım imalata karşı çıktı, ‘senin kaprislerin yüzünden giriyoruz’ dediler. İngilizce biliyor diye bir ortağımızı almıştık. 1998 yılında ‘Ben ihracat yapacağım’ dedim, yine ortaklar karşı çıktı. Web sitesi lazım, yaptıracağım, o zamanlar ortaklardan dirençle karşılaşıyorum. Yurtdışına katolog yollamak yerine web sitesinden ürünlerimi göndereceğim diyorum, karşı çıkıyorlar.”
Şu yolu izler Kaya: “Ortakların haberi bile olmadan bir firmaya web sitesi yaptırdım. Hilton Oteli’nde ilk otomasyon fuarına katıldık, orada da öncülük yapıyordum. İlk ürünümüzü Ukrayna’ya, sonrasında Çek Cumhuriyeti ve Avustralya’ya sattık, ihracata başladık. Bugün 57 ülkeye ciromuzun yüzde 25’ini ihraç ediyoruz, bu rakamı yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Ortaklarım ISO 9001, CE Belgesi almayı, web sitesi oluşturmayı hep uçuk fikir olarak nitelendirdi. Ancak ihracat için bu belgeler alınmalıydı.”
Ortaklarıyla fikir uyuşmazlığı yaşayan Kaya, onlarla yollarını ayırarak tek başına yoluna devam eder.
Enver Kaya, piyasada rekabet edebilmek için markanın bilinirliliği ve Ar-Ge’nin önemini vurguluyor. Fiyatların çok rekabet edebilir olması gerektiğini de ifade eden Kaya, maliyetleri düşürmek için yalın üretim sistemini şirkete yerleştirmeye çalıştıklarını anlatıyor: “ERP konusunda dünyanın en iyi işletim sistemlerinden biri olan IFS ile çalışıyoruz, ikinci yılımız henüz yapılanmamız sürüyor. Profesyonel bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz.”

Türkiye’nin dünya markası TORK olsun
Çalışanlarının kendisini enerji dolu gördüğünü anlatan Kaya, şunları söylüyor: “İşin esiriyiz. Mecburen esiriyiz. Rakiplerimiz Galata Kulesi ise biz şu anda Galata Kulesi’nin yanındaki simitçiyiz, ben o Galata Kulesi ile yarışmak için mecburen çok çalışmalıyım. Çok çalışmayla da iş olmuyor. Esas olan şudur: Bir hayaliniz olacak, o hayal size daima heyecan verecek, o heyacan ateşi sönmeyecek. Benim hayalim, sektörümde dünyaya bir Türkiye markası kazandırmak. Desinler ki Türkiye’de birisi TORK markası diye bir marka çıkarttı, bu dünyanın dört bir yanında tanınıyor. Türkiye’nin dünya markası da TORK olsun.”
Müşteri beklentileri ve şikayetlerini çok önemseyen Kaya, şirketinin ilerlemesini müşterilerden aldığı geribildirimler ve piyasayı iyi takip etmesine bağlıyor: “Hizmeti verdiğim kişiden aldığım paranın karşılığını ona vermiş olmam lazım. O kalitede ürün ve hizmeti ona vermeliyiz. Müşteri memnuniyeti odaklıyız.”
Çalışanlarıyla arkadaş gibi olan Kaya, hoşgorülü, adil bir yönetici olmaya özen gösteriyor. Ancak iş ve müşteri sözkonusu olduğunda tolerans göstermiyor. Evli ve 3 çocuk babası Kaya, Sabancı Üniversitesi Mekatronik bölümü mezunu büyük oğlu Ömer ile birlikte çalıştığını söylüyor. Diğer oğlu ve kızı Sabancı Üniversitesi’nde İş İdaresi ve İşletme eğitimine devam ediyor. Kaya iyi bir yöneticinin aile ve iş yaşamının dengeli olması gerektiğine inanıyor: “Evde huzurlu olmak tabii ki işyerine yansıyor. Öncelik her zaman ailedir, iş her zaman kurulur.”
Enver Kaya iyi bir yönetici olabilmesi için gençlere şunları öneriyor: “Araştırmacı, öğrenmeye açık olmaları, yenilikleri takip etmeleri, önyargılarını yıkabiliyor olmaları lazım. Bir de eline güç geçtiği zaman ego sahibi olmamalı, idare etmesini bilmeli, en az ayda 1 kitap okumalı.”
Macera kitapları okumayı seven Kaya, halk müziği ve enstrümantal müzikleri dinlemeyi tercih ediyor. Emeklilik hayali, sakin, yeşili bol bir yerde oturmak. Gelecek planları arasında Sapanca taraflarında bir çiftlik sahibi olmak var. Fotoğraf çekmeyi seven Kaya’ya arkadaşları “Denktaş” diye takılıyor. Kaya’nın fotoğraf merakı, ortaokuldan beri sürüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

scroll to top