İSTANBUL – Dün açıklanan haziran ayı sanayi üretim verisi İstanbullu sanayiciler tarafından olumlu karşılandı. Artan sanayi üretiminin, büyümede yıl sonu hedefini destekleyeceğini öngören sanayiciler,haziran verisinin kendilerine umut ve moral verdiğini kaydettiler. İstanbullu sanayiciler konuya ilişkin görüşlerini DÜNYAya açıkladı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan:
‘Büyüme hedefi tutacak’
\”Sanayi üretiminde yüzde 4.2lik artışın ekonomiye moral kaynağı olacak. Yılın ikinci yarısında iç talepte canlanma biraz daha desteklenirse 2013 yılı büyüme programındaki yüzde 4lük hedefin tutturulması mümkün olacak. Yükselişi tetikleyen en önemli faktörlerden biri sermaye malı imalatındaki yüzde 13.8lik artış. Bu veri, sanayideki yatırım harcamalarında ilk yarıdaki olumsuz gelişmenin kırıldığını göstermesi açısından çok önemli. 2013 Haziran ayında sanayi sektörü üretiminde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.2lik bir artış gerçekleşti. İmalat sanayiinde de Haziran 2013 artışı yüzde 5.4 oldu. Sanayi sektöründe Mayıs 2013teki yüzde 1 ve imalat sanayiindeki yüzde 1.4lük artışlardan sonra haziran ayındaki artışlar oldukça olumlu bir gelişme. İmalat sanayiinde ana sektörlerden olan motorlu kara taşıtlarında haziran ayındaki yüzde 12lik artış da altı ayda bu sektördeki en yüksek artış. 2013 yılı ilk altı aylık sanayi üretim gelişmesi, ikinci yarıda iç talepte beklediğimiz hareketlenmeyle birlikte, 2013 yılı için hedeflenen GSYHdaki yüzde 4lük büyüme umudunu yeniden güçlendirdi.\”
Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği (TALSAD) Başkanı Ali Kibar:
‘İthalat azalışı iç pazara yaradı’
\”Çalışanların tatile çıkma dönemi ağustos olduğu için, sanayi tesisleri önceki ayda çalışmalarına yoğun biçimde devam etti. Ağustos ayında ise üretimde tatillerden dolayı bir parça düşüş olabilir. Siparişler de söz konusu tatiller nedeni ile ağustos öncesi teslim edilecek şekilde alındı. Bu durum önceki ayın üretimin artışına olumlu katkı yaptı. Ayrıca doların değerindeki artışlar nedeniyle ithalatçılar, ürünleri yurtiçinden tedarik etmeye yöneldiler. Böylece bir parça azalan ithalat, iç pazarı hareketlendirdi.\”
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu:
‘2014’te daha da iyi olacak’
\”Geçen yıla göre önemli bir artış var. Ama 2011 ile de kıyaslamak lazım. 2012de elektronik sanayinde önemli bir artış vardı. İlk 6 ayda ABye ihracatımız oldukça iyiydi, ikinci yarıda biraz gerilemişti. Şu anda ihracatta aşağı yukarı o yönde bir artış var. Bütün dünyada ve özellikle de ABde durgunluk devam ediyor. Türkiye büyüme kaydediyor ama genel ekonomiye bakmak önemli. İthalat ile büyüsek kötü, sanayi ile, ihracat ile büyürsek iyi olur. Açıklanan artış, iyi bir gösterge. 2014-2015te daha iyi olacağını düşünüyorum. İzlemek lazım ama kötümser olmamak lazım. Büyümek mecburiyetindeyiz. Umarım böyle devam eder. 500 milyar dolar ihracat hedefi için en az 6-7 büyümek lazım.\”
Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği YKB Adnan Dalgakıran:
‘İç dinamiklerin gücünü gösterdi’
\”Sanayideki büyüme rakamları oldukça önemli. Genel dünya konjonktürüne baktığınızda bizim sanayi üretimimizin önemli bir kısmı AB pazarlarına gidiyor. Orada da kriz hala devam ediyor. İhracatçılarımız geçen seneye göre sıkıntıya girmişti. Buna rağmen sanayi üretimindeki büyümenin devam etmesi iç dinamiklerin güçlü olduğunu gösteriyor. Ben önemsiyorum. Global ekonomilerdeki mevcut durumu dikkate aldığımızda bu büyüme oldukça önemli.\”
Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci:
‘Artış umut verici’
\”Sanayi üretimindeki yükseliş birçok sektör için olumlu bir gelişme. Geçen yılın rakamları ile karşılaştırıldığında artış oranları bu yıl çok da yüksek değil. Birçok sektör 2013 yılının ilk aylarında gerileme yaşadı ve haziran ayı sonuçlarındaki artış bu anlamda gerçekten umut verici. Aynı döneme sektörümüz açısından bakarsak, 2013 Haziran ayındaki ihracatımız, geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında, miktarda yüzde 20.7lik bir düşüş ile 1.5 milyon ton, değerde ise yüzde 22.9luk gerileme ile 1.1 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Çelik ihracatımız, 2013 Ocak-Haziran döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre miktarda binde 5lik gerileme ile 10 milyon ton, değerde ise yüzde 7lik düşüş ile 7.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2013ün Haziran ayında, Türkiyenin ham çelik üretimi 2012 Hazirana göre binde 5 oranında artarak 3 milyon tona ulaştığı. Fakat 2013ün ilk çeyreğindeki düşüşten dolayı, ilk yarıda ham çelik üretimi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2.9luk bir düşüşle 17.4 milyon ton seviyesinde kaldı. Türk çelik sektörü olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Diğer sektörler için yaşanan olumlu gelişmeler maalesef sektörümüze yansımıyor. Üretim maliyetlerimiz üzerinde yer alan vergi ve ek yükler sanayicimizin belini büküyor.
Dünyada hiçbir ülkede uygulanmayan ve ihracatçımızın da üzerinde baskı oluşturan Çevre Katkı Payı ve yüksek enerji fiyatları gibi yüklerin kaldırılması sektörümüzü rahatlatır. İhracatta yaşadığımız gerilemenin en önemli sebebi küresel pazarlardaki talep daralması ve dünya emtia fiyatlarındaki düşüş oldu.\”
Çimsa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu:
‘Çimentoda büyüme düşebilir’
\”Çimento sektörü ekonomik büyümeye paralel olarak gelişim gösterdi. 2013 yılının ilk yarısında Türkiye çimento sektöründeki iç talep olumlu seyretti. Ülke genelinde büyük altyapı ve üstyapı projelerinin ve kısmi olarak da kentsel dönüşüm projeleri çimento tüketiminin artışını sağlayan projeler oldu. İnşaat sektöründe büyük altyapı projeleri ve mega projelerin (İzmir-İstanbul Otoyolu, 3.köprü) ve kentsel dönüşüm projelerinin önümüzdeki dönemde de etkisini artırması ve talebe önemli bir ivme kazandırması beklenmekte. Mayıs ayı sonu itibariyle çimento tüketimi yüzde 16 büyüme gösterdi. Bu büyümede baz etkisinin rolü çok önemli oldu. Çünkü bir önceki yılın aynı döneminde özellikle oldukça kötü hava şartları sebebiyle tüketim çok düşük seviyelerde gerçekleşmişti. Dolayısıyla yılın ikinci yarısında bir yavaşlama beklentisi söz konusuydu. Ekonomik büyüme oranlarının da yüzde 3.5 seviyesinden yüzde 3 seviyesine doğru revize edildiğini de göz önününe alarak, ikinci yarı yılda çimento tüketiminde daha düşük bir büyüme oranı yakalanacağından bahsedilebilir.\”